Kütüphane Haftası 28 Mart tarihinden başlayarak 4 Nisan’a kadar sürüyor. Gerçi her yıl bu tarihte başlamıyor. Mart ayının son Pazartesi günü farklı tarihlere denk geldiği için Kütüphane Haftası’nın başlangıcı da her yıl değişiyor. İlk defa 1964’te kutlanan Kütüphane Haftası, o tarihten beri önemini devam ettiriyor.
İsminden de belli olduğu üzere bu hafta boyunca gerçekleştirilen etkinlikler, kütüphanelerin daha fazla tanınmasını sağlamayı amaçlıyor. Kitap okuma sevgisinin artmasını destekleme hedefiyle kutlanan Kütüphane Haftası, bu zevki daha fazla kişinin yaşamasına vesile oluyor. Özetle kitaplar okuyucusuz, kütüphaneler de boş kalmasın diye idrak edilen Kütüphane Haftası, okuma alışkanlığı kazanılmasını teşvik ediyor.
(Elbette bu özel zaman dilimi, okumaya ilgi duyanlar tarafından rağbet görüyor. –Deyim yerindeyse- kitabın kapağını açarken uyuyakalanlar, başladığı kitabın sonunu getiremeyenler, sayfaları atlayarak kitap bitirdiğini sananlar konumuzun dışında! Çoğu insan, maalesef Kütüphane Haftası’nın ne zaman olduğunu bile bilmiyor.)
Kütüphane Haftası Nasıl Kutlanır?
Kütüphane Haftası kutlama etkinlikleri pek çok yerde renkli görüntülere sahne oluyor. Bu etkinliklere katılım sağlayamayacak olanların en azından birkaç saatini kütüphaneye ayırmasında fayda var.
İşten-güçten vakit bulup kütüphaneye gidemeyenler bu haftayı fırsat bilerek o ortamın atmosferini deneyimlemeli, kütüphane havasını solumalı, kitap kokusunu duymalı…
Zira kütüphaneye gidip kitapların arasında kaybolmak, insanı orada sanki dünyadan soyutluyor. Hiçbir e-kitabın veremediği o haz, mânevî zevk, kitaplara dokundukça ve sayfalarını çevirdikçe hissediliyor.
Ne zamandır okumayı istediğiniz fakat bir türlü başlayamadığınız bir kitap varsa, 28 Mart Kütüphane Haftası ona başlangıç yapmanız için bir fırsat olabilir, olmalı. Kitaplar, raflarda öylece boynu bükük, mahzun durmamalı…
Sizi bambaşka âlemlere götürecek, yeni ufuklar açacak, bilgi hazinesinden inciler sunacak o kitaplar yalnız bırakılmayı hak etmiyor!
Çocuğunuz varsa, ona da kitap okuma alışkanlığı kazandırmanız önem taşıyor. Boş vakitlerde veya uyumadan önce onunla birlikte birkaç sayfa kitap okumayı alışkanlık hâline getirmeniz, zihinsel gelişimini hızlandıracak.
Okuma-yazma bilen küçük yaştaki çocuklarınızdan size kitap okumasını isteyebilir, onu dinleyip sorular sorabilirsiniz. Böylelikle ilgisini canlı tutabilir, her kitap bitirdiğinde onu ödüllendirebilirsiniz.
Tabii ne okuduğumuza da çok dikkat etmek gerekiyor. Her ilaç her bünyeye iyi gelmediği gibi her kitap da her insana fayda sağlamıyor.
Tüm yiyeceklerden aynı lezzeti alamadığımız gibi, kitaplar da bize farklı hissiyatlar yaşatıyor. Bazı gıdalar kimilerine alerji yaparken, başkaları aynı yemeğe bayılıyor.
Kitaplar da buna benziyor. O nedenle her kitabı okumamak, çocuklarımıza kitap alırken de seçici davranmak gerekiyor. Örneğin polisiye-gerilim, cinayet romanları küçük çocuklar üzerinde olumsuz etki bırakabiliyor.
Ahlâkî değerlere uygun olmayan kitaplar da zararlı neşriyatlar arasında bulunuyor. Bazen dînî kitaplar bile okuyan kişiye zarar verebiliyor. Meselâ inanç veya amel noktasında yanlış bilgiler içeren kitaplar okuyanları yanlış yönlendiriyor.
Bazı güvenilir Arapça ve Farsça eserlerin Türkçe tercümeleri, o eserlerde yazmayan mantıksız bilgiler barındırabiliyor. Okuyan kişi hangisinin doğru veya yanlış olduğunu ayırt edemezse dînî inancı tehlikeye girebiliyor.
Yine, kitap okurken öncelik sırası da kritik bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Liseyi bitirmemiş birinin üniversite kitaplarını okuması nasıl mantıksızsa, dînî bilgilerde güçlü bir altyapısı olmayanların direkt meal-tefsir okuması boşa vakit kaybettiriyor.
Kütüphane Haftası bize tüm bunları yeniden hatırlatıyor. Kitaplar, en güvenilir dostlarımız. Onlar bizi terk etmediği gibi, bizim de onları hiç terk etmememiz gerekiyor.
Gizemli dünyaların kapısı olan kitaplar, her sayfasında farklı sırlar ve güzellikler saklıyor. Kitapları özümseyerek okumak, içlerindeki cevherleri keşfetmek ve bunlara sahip çıkmak yani öğrendiklerimizi tatbik etmek büyük ehemmiyet arz ediyor.
Dijital çağda yaşıyoruz, internette her şeyi bulmak mümkün fakat; kitapların değerinden hiçbir şey eksilmiyor. Onların kıymetini bilenlerden olmak dileğiyle!
